Kategori

Cevap Nedir. Blogger tarafından desteklenmektedir.

6 Ocak 2014 Pazartesi

Light yazan her şeyi yemeyin

by Unknown  |  in Diyet zayıflama at  04:24
Kilo problemi yaşayan insanların düştükleri diğer bir tuzağın adı da 'Light Ürünler' adı altında toplanan, sözde şişmanlatmayan gıdalardır. Acaba bu ürünleri kullanmak doğru mu?

Şişmanlığın son yıllarda hızla artması ile birlikte gıda sektöründe büyük bir yer tutmaya başlayan light ürün tüketimi de, şişmanlıkla doğru orantılı olarak artmıştır. Gerek tüketim olarak, gerekse çeşitlilik anlamında gerçekten de dev bir pazar haline gelmeye başlamıştır.

Tüketiciye, medyada yayınlanan reklamlar ve diğer pazarlama stratejileriyle bu ürünlerin kalorisiz ya da çok az kalorili olduğu fikri empoze edilmiştir. Oysa çoğunun muadili olan ürünle aralarındaki kalori farkı çok fazla olmadığı gibi besleyici değeri yönünden tezat farklar bulunmaktadır. En önemli tehlikelerinden biri ise, yapay tatlandırıcılar kullanılan bu ürünlerin fazla kalori alımından çok, acıkma hissini hızlandırıyor olmasıdır. Bunun neticesinde de, bırakın zayıflamayı normal kilonuzu bile korumanız güçleşecektir. Diğer ikinci bir tehlike ise hiç kalori almayacağımızı ya da az kalori alacağımızı düşünerek bu tip ürünleri normallerine göre en az iki kat daha fazla tüketiyor olmamızdır. İnsanlar bir tane normal bisküvi yemektense, iki tane light bisküvi yemeyi tercih ediyorlar. Peki neden? Bunu tercih ediyorlar çünkü iki tane bisküvi alarak hem gözlerini hem de duygusal açlıklarını gideriyorlar. Ve bunun sonucunda da kilo almayacaklarına inandıkları için içleri rahat oluyor.

Ambalajları okumak imkansız
Market raflarındaki bu tip ürünlerin ambalajlarını dikkatle inceleyin, okuyun ve light olmayanları ile mukayese edin. Diğerlerine göre daha göz alıcı ambalajlar içerisinde ve muhakkak elinizin hemen uzanabileceği bir yerlerde olacaklardır. Adı üstünde light olan ve normallerine göre daha az kalori içeren bu ürünlerin açıklama bilgilerini dikkatlice okuyun. Zorlandınız değil mi? Çoğu kere yanınızda bir büyüteçle dolaşmanız gerekecektir. Light yazısı kutunun ya da ambalajın tamamını kapsarken, bu ürünün neler içerdiğini okumak isterseniz gerçekten de çoğu kere bir büyütece ihtiyacınız olacaktır. Oldu, okumayı başardınız diyelim. Bu göz alıcı ürünlerin kalori değerlerinin bazen dayatıldığı gibi mucize oranlarda az olmadıklarını da göreceksiniz. Kaldı ki yüzlerce kez tekrarlayacağım gibi bir ürünün kalori ve yağ miktarından çok, içerisindeki kimyasallar ve katkı maddelerinden dolayı açlık hissi artıyor ve devamlı bir şeyler tüketmek kısırdöngüsüne giriyorsunuz.

Hadi mucize oranda az kalorili olanlardan bir tane buldunuz diyelim. Hadi mucize bir şekilde bu ambalajın içindekiler bölümünü de okuyabildiniz diyelim. Karbondioksit, renklendirici maddeler, tatlandırıcılar gibi hiç de besin hissi vermeyen bir dolu şeyle karşılaştınız değil mi? Havadan oksijen alıp karbondioksit vermeye çalışırken, gönüllü olarak karbondioksit gazı mı alıyoruz bedenimize biz? Renklendiriciler; eskiden beri bu yuvarlak ifadeden çok şüphelenirim ben.

Bedenin beslenme açısından birkaç temel şeye ihtiyacı vardır; su, gıdalar, gıdalarla alınan vitamin ve mineraller. Yani su içmek ve beslenmek, bedenin varlığını sürdürebilmesi için temel ihtiyaçlarsa, zaten bunları tüketiyor olacağımız aşikardır.

Bol light ürün çeşidi
Light sektörün en büyük pazarlama aracı da ambalajlama ve renklendirme üzerine kurulu. Doğal olanı al, şekillendir, renklendir, oyna, sür market raflarına. Biz de doğal doğal alıyoruz, şişmanlayıp şekilleniyoruz, utanıyoruz kırmızı oluyoruz, kilomuza laf ediliyor sinirden morarıyoruz, moralimiz bozuluyor beyazlıyoruz, ciddi ciddi de renkleniyoruz yani. Sonra sektör kendi kendine, ‘’Allah allah, ikinci bir sektör daha çıktı haberimiz yok, hadi bir el atalım arkadaşlar’’ demiş oluyor. İçimizde; gözünü, kulağını damak zevkini, felç ettikleri ikinci bir kişi daha yarattıklarından bu defa da ona yükleniyorlar. Light ürünler mucizesi başlıyor elbette. Light light, bol bol kullanılınca hiç şişmanlamayacağımızı, hep zayıf kalacağımızı sanmamızı istiyorlar. Hatta daha ileri gidip şişman olanlarımızın da böyle zayıflayacağını ilan ediyorlar. Bir yere kadar direnebiliyoruz belki, ama bunu uzmanlar falan da önermeye başlayınca elimiz kolumuz bağlanıyor.

Hatta ülkemizde zayıflama konusunda uzman bilinen insanları bile light gıda reklamlarında görmeye başladık son aylarda. O zaman kimse bize dönüp de niye aldanıyorsunuz diyemez değil mi? O diyemeyen kimselerden biri olmak istemiyorum ben. Aksine bu tuzağa düşmeyelim demek istiyorum. Gerekirse gerçekten de bir büyüteçle çıkalım alışverişlerimize ve light yazan her şeyi iyice okumadan, hatmetmeden atmayalım alışveriş sepetimize. Biz de bu yolla ilk cevabımızı vermiş olalım sistemin yanıltıcı stratejilerine.

Söz konusu bu bilgilere bir de insanların bilinçsiz tüketimi eklenince istenilen sonuçlara ulaşmak neredeyse imkansız bir hal almaktadır.

Yağı, şekeri, tuzu azaltılmış ve en az %25 düşük kalorili gıdaların light kapsamında bilinmesidir, yaygın olan. Light ve kepeği birlikte değerlendirmekse son derece yanlış bir düşünce olacaktır. Kepek; buğdayın, çavdarın ve arpanın çevresini saran kabuktur. Bağırsaklarda emilmediği için de nerdeyse kalori değeri yoktur. Ancak herhangi bir ürünle kullanıldığında farklı değerlendirilmesi gerekir.

Doğal ekmek ne demek?
Neden diğer ürünlerden değil de sadece kepekli ürünlerden örnek verdiğimi açıklamam gerekirse, cevap son derece basittir aslında. Türkiye; ekmek tüketiminde dünya sıralamasında birinci sıraya oturan bir ülkedir. Yani ekmek temel beslenme aracımızdır. O nedenle sadece bu konuda örnek vermek istedim. Bütün ürünleri tek tek ele alıp canınızı sıkmak değil amacım. Ama mademki ekmek Türk insanının beslenme alışkanlığında Dünya sıralamasında bile ilk sırada yer alıyor o zaman gerçekten de en önemli ürünümüz demektir. Kısaca toparlamak gerekirse, kepekli olmuş ya da olmamış ekmeğin kalori değeri olarak da, çeşitlilik anlamında da çok da bir farkı yoktur birbirlerinden. Ama doğal olanı almak istiyorum gibi bir bilinçle hareket ediliyorsa elbette ki tam kepek veya tam çavdar ekmeği gibi sağlıklı olanı tercih etmek doğru olacaktır.

Light kavramıyla ilgili son gözlemimi de şöyle dile getirebilirim. Gerçekten fazla kilolarından ciddi rahatsızlık duyan ve bilinçsizce kulaktan duyma bilgilerle çözüm arayan kişilerin, çalışma ortamlarında bir çekmecelerini, her türlü light ürünler, meyve ve bitkisel poşet çaylarla doldurduklarını gördüm. Diğer taraftan ise; ikinci bir çekmecede kesinlikle bir kaçamak çikolatası, kekler, pastalar ya da albenili bir şekerleme vardır muhakkak. Bu da, bu tür davranışlarda bulunan insanların kendi içlerinde ciddi çelişkiler ve ruhsal sıkıntılar yaşadıklarını göstermektedir.

Kimse bu sorunların sadece kendi başına geldiğini, yetersiz ya da farklı olduğunu düşünmesin. Göz ve damak tadımızla bu kadar oynanmasının sonucunda bize hissettirdikleri duygularla, başka türlü bir sonuca ulaşmak çok mümkün değildi zaten. Ve bir gün bu çekmecelerin hiçbirine ihtiyacınız kalmayacağına emin olun lütfen.

Şişmanlığın çözümüne giden ilk yol; davranışlarımızı ve yeme alışkanlıklarımızı değiştirebilecek, hislerimizi kontrol ederek, bizi etkileyen dış etkenlerden koruyabilecek olan yeteneklerimizin keşfedilmesi ve konuyla ilgili bilgi düzeyi yüksek bir insan olarak tutarlı ve kararlı olmamız gerekliliğidir.

Kısaca şöyle ifade etmek isterim; 

Zayıflamak için ihtiyacınız olan güç; aklınızda, kendinizi kontrol edebilme noktanız olan beyninizde, kararlı oluşunuzda ve doğru beslenme alışkanlığı kazanma gayretinizde varolacaktır...

Halil KARGULU


Erkeğin hep seks düşünmediği doğru mu?

by Unknown  |  in Cinsel Sağlık at  04:24
Erkeklerin aklının hep “sekse takılı” olduğu veya “her 8 saniyede bir seksi düşündüğü” yolundaki önyargılarının yanlış olduğu bilimsel olarak kanıtlandı.

Ohio Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Terri Fisher, iki yardımcı asistanı ile birlikte 283 üniversite öğrencisini denek alarak kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Prof. Fisher ve asistanları, öğrencilerden bir hafta boyunca, akıllarına “seks, yemek ve uyku” geldiğinde bunu hemen not etmelerini istediler. Erkekler arasında bir gün içinde seksi düşünme ortalaması “19 kez” oldu. Halbuki, erkeklerin “her 8 saniyede bir seksi düşündüğü” ileri sürülürdü.

Popüler ‘yanlış’
Prof. Fisher, “Popüler algılama gerçeklikten bu kadar uzak olursa doğruları söylemenin zamanı gelmiştir” dedi. Araştırma, “Journal of Sex Research” dergisinde yayınlanacak. Ekibin çalışmasında hem erkek hem kadın öğrenciler yer aldı. Fisher, erkeklerin hep seksi düşündüğüne inanmanın, erkekleri küçük düşürücü olduğuna inandığını da söyledi.

Kadın ‘yemek’ dedi
Araştırma, her gün 19 kez seks düşünen erkeklerin günde 18 kez de yemek düşündüğünü ortaya koydu. Araştırmaya katılan kız öğrencilerin ise seksi günde 10 kez, yemeği ise 15 kez düşündükleri tespit edildi. Erkekler 11 kez, kadınlar ise 8 kez uykuyu düşündü. Prof. Fisher, erkeklerin cinsel arzularının en yüksek noktasının 20’li yaşlar, kadınların ise 30’lu yaşlar olduğunu söyledi.

Kaynak: HT Hayat

Asla yalnız değilsiniz!

by Unknown  |  in Yaşam at  04:23
Hayatınızın aşkıyla tanışmak ve yalnızlığa elveda demek için bir çok şey yapabilirsiniz.

Yalnız oluşunuzun sizi üzmesi yerine, bir şeyleri değiştirmeye kararlı olun. Ocak ayı yeni insanlarla tanışmak ve yeni bir ilişkiye başlamak için ideal bir zamandır. Ve bunun birçok değişik yöntemi vardır.

YENİ ORTAMLARA GİRİN
Sadece yalnızların katıldığı organizasyonlara katılmayın. Örneğin yemek kurslarına ya da çift olmayı gerektiren salsa, tango gibi ilgi alanınıza giren kurslara yazılın. Böylece o ortamlarda sizinle aynı zevklere ve ilgi alanlarına sahip yeni insanlarla tanışacaksınız ve belki de hayatınızın aşkını orada bulacaksınız. Beyaz atlı prensinizi bulamasanız bile en azından hoşça vakit geçirmiş olacaksınız.

İNTERNET AŞKLARI
Öteki aylara oranla Ocak ayında daha çok insan internet tanışma sitelerine üye olup şanslarını deniyorlar. Öyleyse siz de bu sitelerden birine üye olup aşkınızı arayabilirsiniz.

Bu tür tanışma sitelerinde her kız için uygun birileri mutlaka vardır. Ayrıca yüzlerce internet tanışma sitesi içinde sadece belirli kesimlere hitap edenler bile var. Bu sitelere üye olan erkeklerden biri mutlaka ilginizi çekecektir.

UCUZLUKLAR
Birbirlerine pahalı hediyeler aldıktan sonra çiftler bu aya daha dar bir bütçeyle gireceklerdir. Bu çiftlere bakarak bekar olmanın ve ucuzluklardan alışveriş yapabilmenin ne kadar güzel olduğunu hatırlayın.

Biriktirmiş olduğunuz paranızla kendinize uzun zamandan beri istediğiniz bir şeyi alın. Alacağınız bu şey apartman topuklu bir ayakkabı ya da ucuz bir elbise dahi olsa bu alışveriş Ocak ayında kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacak ve bu küçük terapi sayesinde kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Ayrıca ucuzluklardan alacağınız elbiseler, hayalinizdeki erkekle çıkacağınız olası randevunuzda imdadınıza yetişecek.

FARKLI BİR ŞEYLER YAPIN
Bu yıl, neden sizi mutlu edecek bir şeyler yapmıyorsunuz? Kendi başınıza çıkacağınız bir gezi ya da tatil, size yalnızlığınızı anımsatacağı için son derece yanlış bir hareket olacaktır.

Bunun yerine iş yerinizde ya da çevrenizde hoşlandığınız kişiye dışarıda bir yemek yemeyi teklif edebilirsiniz.

YALNIZIM DİYE ÜZÜLMEYİN
Bütün kadınlar hayallerindeki erkekle birlikte olmak ister. Fakat herkes bilir ki erkekler için en itici kadın, yalnız ve bu yüzden umutsuzluğa kapılan bir kadındır.

Çift olmak harika bir duygudur ve hepimiz eninde sonunda ruh eşimizi bulmayı arzu ederiz. Fakat özgür ve bekar bir kız olmak erkeklerin gözünde çok daha gösterişlidir ve sizin, potansiyel sevgililerinizin gözünde daha çekici görünmenize neden olur.


Harika bir cilt için kanıtlanmış 11 ipucu

by Unknown  |  in Kadın Sağlığı at  04:22
Yıllara meydan okuyan taze ve canlı bir cilde sahip olmak için bilmeniz gerekenleri araştırdık. Sizce de kendinizi şımartmanın zamanı gelmedi mi? İşte kanıtlanmış 11 öneri.

Cildinizi bir tabloyu saklar gibi muhafaza etmek kolay bir iş değil. Kırışıklıklar, güneşin zararlı ışınları, kuruluk, tahriş ve istenmeyen tüylere karşı sürekli savaşmalısınız. İyi haber hayat boyunca 1000 kere yeni cilt katmanı üretiyor olmanız. Böylece cildinizin pürüzsüz ve parlak olabilmesi için elinize birçok şans geçmiş oluyor.

Size yardımcı olmak için yapılan son araştırmaları inceledik, birçok dermatoloji uzmanı ile görüştük. Sonuç olarak ortaya 11 mükemmel ipucu çıktı:

1) BOŞVER GİTSİN

Eğer kullandığınız bakım ürünleri cildinize iyi gelmiyorsa boş yere para harcıyorsunuz demektir. "Bir ürünün aktif bileşenlerinin yararlarına kendini hapsederek o nemlendiricinin peşinden koşma" diyor Amerikan Kozmetik Dermatoloji ve Estetik Cerrahi Uzmanları Birliği Başkanı Ranella Hirsch. Yumuşak ve esnek bir cilt için, hiyaluronik asit veya gliserin içeren losyon kullanmalısınız.

2) KIRMIZIDAN YANA OL

Yakın zamanda İngilizler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, günde beş çorba kaşığı domates püresi yiyen denekler, yemeyenlere oranla daha hafif güneş yanıklarına maruz kaldı. Araştırmacılara göre domateste bulunan doğal ve güçlü bir antioksidan olan likopen, kalkan görevi yaparak bizi güneşten koruyor (ipucu: Domatesleri pişirmek vücut tarafından besleyici maddelerin daha kolay emilmesini sağlar). Favori domatesli yemeğinizden yemeniz için güzel bir neden daha sunuyoruz ancak bu, SPF korumalı kreminizi bırakabileceğiniz anlamına gelmiyor.

3) SAKİNLEŞTİRİCİ HAP AL

Daha fazla endişelenmeniz anlamına gelmiyor ancak stres gerçekten cilt rengini bozabiliyor. İngiltere'deki Manchester Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, denekleri, birçoğumuz için yapılması çok zor olan bir stres testine tabi tutmuş: Seyirci önünde konuşma yapmak. Konuşma öncesinde ve sonrasında, katılımcıların kalçalarından deri örnekleri alınmış ve hücresel faaliyetler karşılaştırılmış. Gergin ciltteki bağışıklık sistemi düzenleyici hücrelerde, yüzde 16,4 oranında düşüş saptanmış. Diğer bir araştırmada ise stresin akneleri kötüleştirdiği kanıtlandı. Eğer çok baskı altında hissediyorsanız, cildinize daha çok özen göstermelisiniz.

4) KIZARTMALARI UNUT

Bir grup araştırmacı, 12 hafta boyunca akneli cilde sahip 23 kişiyi yüksek protein-düşük glisemik indeks diyetine tabi tuttu. Sonucu tahmin edin bakalım. Ciltlerindeki akne sorunu çok daha iyiye gitti. Deneklerin yüzde 22'sinde daha az lekelenme görüldü. Yüksek-karbonhidrat diyeti uygulayanlarda ise bu oran yüzde 14'te kaldı (Bonus: Düşük-karbonhidrat diyeti uygulayanların hepsi kilo verdi!). Araştırmacılar kilo kaybının mı yoksa diyetsel değişikliğin mi buna yardımcı olduğunu kesin söyleyemese de, görünen o ki beslenme, cilt yapısında çok önemli bir rol oynuyor. Yağsız proteinden bol bol tüketirken, yüksek glisemik indeksli besinleri azaltın (örneğin nişastalı kızartmalar ve şekerlemeler).

5) DUŞ EN YAKIN ARKADAŞIN OLSUN

"Terlediğimiz zaman vücut daha fazla sebum (yağlı gözenek-tıkayıcı salgı) üretir", diyor Dermatoloji Uzmanı Audrey Kunin. Öğle vakti yapılan bir antrenmandan sonra sakın duştan kaçmaya çalışmayın. Bakteriler ter ve yağdan beslenmeye bayılır. Eğer duş almazsanız onlara eşsiz bir ziyafet sunmuş olursunuz. Terlemeye neden olan her etkinlikten sonra kendinizi soğuk su ve yağ temizleyici glikolik ya da salisilik asit içeren bir duş jeline teslim edin. Biz Fa'nın "White Tea and Bamboo" duş jelini öneriyoruz.

6) BOŞA PARA HARCAMA

Mükemmel Cildin Yeni Bilimi kitabının yazarı Fotobiyoloji Uzmanı Daniel B.Yarosh'a göre: "Süslü püslü bileşenlerden oluşan pahalı yüz temizleyicilerine servet harcamaya gerek yok. Onlar bir dakikadan daha az süre cildinde kalıyor ve bu kadar kısa süre içinde doğru düzgün çalışmaları mümkün değil." Bazı fiyatı yüksek temizleyiciler, cilt yüzeyinde tahrişe neden olabiliyor. İşe ucuz yüz temizleyicilerini deneyerek başlayın. Her ikisinin de kir, yağ ve ölü deri hücrelerini cildin doğal yağ dengesini bozmadan temizlediğini göreceksiniz.

7) DUDAKLARINI KORU

UV ışınlarına karşı koruyucu içeren dudak kreminden bahsediyoruz, koyu kırmızı ve yapış yapış dudak parlatıcısından değil. Dudaklar, göz çevresi ve göğsün üst bölümü gibi vücuttaki en ince deri tabakasına sahiptir. Dolayısıyla ekstra korumaya ihtiyaç duyar. Amerikan Dermatolojik Cerrahi Birliği'nin yaptığı bir araştırmada katılımcıların sadece yüzde 47'sinin UV koruyucu içeren dudak kremi kullandığını saptamış. Bu kötü haber çünkü Teksas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi Dermatoloji uzmanlarından Erin Welch'e göre dudaklardan kaynaklanan cilt kanseri tipi yayılma riski en yüksek olanı. Blistex gibi UV koruyucu içeren bir dudak kremi kullanarak dudaklarınızı korumalısınız.

8) ÇITIRDAT

Organik ürünler satan bir markete giderek alışveriş sepetini araştırmalarla cildi koruyup yeniden yapılandırdığı kanıtlanmış meyve ve sebzelerle doldurabilirsiniz. Her gün A ve C vitaminleri (her ikisi de antioksidan özelliği taşır) içeren yiyecekleri tüketmeye çalışın. Özellikle seçmenizi tavsiye ettiklerimiz: Lifli yeşillikler, turunçgiller (özellikle portakal), böğürtlen, çilek, dolmalık renkli biberler.

9) ŞİMDİDEN YAŞLANMA KARŞITI ÜRÜN KULLAN!

İlk kaz ayaklarının göz çevresinde oluşmasını beklemeden küçük bir tüp yaşlanma karşıtı bakım ürünü edinin. "Hamile ve emziren kadınlar hariç, 20'li yaşlarındaki hemen hemen her kadın lokal olarak retinoid kullanıyor olmalı" diyor New York'taki Mount Sinai Tıp Okulu Dermatoloji Uzmanı Doçent Francesca Fusco. Nedenini ise söyle anlatıyor: Retinoidler, A vitamini içeren bileşenler, cildi güneşin zararlarından korur ve yaşlanma belirtilerini önler. Hirsch'e göre "Bunlar cilt yenilenmesini, cansız gözenek tıkayıcı hücrelerin dökülmesini sağlayarak hızlandırıyor ve kırışıklıkları önlemek için kolajen yapımını arttırıyor". Doktorunuzdan retinoid içeren bir ürün vermesini isteyin ya da reçetesiz satılan Roc Retinol Actif Pure Kırışık Önleyici, Nemlendirici Gece Bakım ürününü deneyebilirsiniz.

10) SOYA SÜTÜ İÇ

Kırışıklıklardan şikâyetçiyseniz, süt başınıza daha fazla bela açabilir. Yapılan üç büyük araştırma sonuçlarına göre fazla süt tüketen ergenlik çağındaki gençlerin akne problemlerinin arttığı saptanmış. İnek sütünde doğal olarak üreyen hormonların suçlu olabileceğini söyleyen araştırmacılar, 20'li ve 30'lu yaşlardaki kadınların da aynı şekilde bu hormonlara duyarlı olduklarını sözlerine ekliyor.
"Eğer süt içmeyi çok seviyorsanız ve sivilce probleminiz varsa sütü azaltmanın faydasını görürsünüz" diyor bu konudaki araştırmaların öncülüğünü yapan Onkoloji Uzmanı Clement Adebamowo. Sözlerine şu cümleyi ekliyor: "Soya sütü gibi alternatif süt çeşitlerini tüketin."

11) TÜYLERLE SAVAŞ

Tüylerden acısız kurtulma vaatleri internette dolasan para tuzağı e-postalar ne kadar mantıklı geliyorsa, o kadar inandırıcı olabiliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre Eflornitin hidroklorid, reçete ile satılan Vaniqa adıyla satışa sunulmuş kremin, çene ve üst dudak bölgesindeki tüyleri yüzde 60 oranında azalttığı kanıtlanmış. Farklı iki araştırmada ise lazer yöntemiyle beraber uygulandığında tek başına kullanımına oranla daha etkili olduğu kanıtlanmış.

''Bugün Başlıyorum'' Programı ile Yeni Yılda Yeni Kararlar Alın, NESFIT’in İnternet Reklam Yüzü Olun

by Unknown  |  in Yaşam at  04:21
NESFIT’in  “Bugün Başlıyorum” Programına katılarak, aldıkları kararı fotoğraflarıyla www.NESFIT.com.tr/bugunbasliyorum adresinden paylaşanlar arasından seçilecek resmin sahibi NESFIT’in internet reklamlarının yıldızı olacak.

“Bugün spora başlıyorum”, “Bugün sağlıklı beslenmeye başlıyorum”, “Bugün yogaya başlıyorum”! Kadınlar hayatları boyunca yüzlerce kez bu tür kararlar alırlar ama çoğu zaman uygulayamazlar.  Nestlé NESFIT Tam Tahıllı Kahvaltılık Gevrekler, kilo vermek, sağlıklı beslenmek ve formunu korumak isteyenlere  yeni yılda çok eğlenceli bir başlangıç öneriyor. NESFIT, tam tahıllı içeriği, vitaminleri ve enfes lezzetinin yanısıra başlattığı Bugün Başlıyorum programı ile yeni yılda yeni kararlar alan kadınları uzun zamandır yapmayı düşündüklerini hayata geçirmeye ve bu arada internette reklam yıldızı olmaya davet ediyor.
1 Ocak – 30 Ocak 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Bugün Başlıyorum” kampanyasında, yeni yılda daha da sağlıklı olmak için istediklerini ertelemeyi bırakıp kararlarını uygulamaya başlayanlar internet yıldızı olma şansı da yakalıyor. Aldıkları kararı simgeleyen bir fotoğraflarını  www.NESFIT.com.tr/bugunbasliyorum adresine girip NESFIT ile ve sosyal medya hesaplarında arkadaşlarıyla paylaşabilecekler ve  böylece ne kadar kararlı olduklarını da gösterecekler. Kararları simgeleyen fotoğrafları ya da sitede hali hazırda var olan resimlerden birini seçip kişiselleştirerek gönderenler arasından her Cuma günü yapılacak seçimle kazanan fotoğraf NESFIT’in internet reklamlarında kullanılacak.

Türkiye’nin en çok tercih edilen  kahvaltılık gevrekleri Nestlé NESFIT Tam Tahıllı Kahvaltılık Gevrekler, bu kampanya ile kararlı bir kadının istediklerini gerçekleştirmek için her şeyi yapacak güçte olduğuna inananları destekliyor.

Lezzetli ve besleyici bir kahvaltı seçeneği sunan NESFIT’in Bugün Başlıyorum programına
katılın ve  yeni yılda uzun zamandır yapmayı düşündüklerinizi hayata geçirin. Hem ne kadar kararlı olduğunuzu herkese gösterin, hem de NESFIT’in internet reklam yüzü olma fırsatı yakalayın!
Nestlé NESFIT tam tahıllı kahvaltılık gevreklerle dengeli bir beslenme için:

Sabah kahvaltısında seçeceğiniz bir NESFIT tam tahıllı gevreği yağsız süt ilave ederek tüketmeniz yeterli. Diğer öğünlerde ise, az yağlı yoğurt, sebze yemeği ya da salata, ızgara et, tavuk veya balıktan tercih ettiğiniz birini tam tahıllı ekmek ile tüketebilirsiniz. Böylece 4 temel besin grubunu da dengeli bir şekilde almış ve sağlıklı beslenmiş olursunuz.  Ayrıca mümkün olduğunca egzersiz yapmaya, ara öğünlerde meyve yemeye ve bol bol sıvı tüketmeye özen gösterin.

www.NESFIT.com.tr

Bir boomads advertorial içeriğidir.

4 Ocak 2014 Cumartesi

Egzersizle forma girmenin püf noktaları

by Unknown  |  in Zayıflamak at  11:38




Kilo vermek her insanın hayallerinden birisidir. Forma girmek ve inçelmek olarak tanımladığımız ve biraz göbek bölğemizden yağlarımızı eksiltmektir ve böylelikle forma girmek istiyorsunuz. Günlük hayatımızda bunu yapmak için vücudumuzun sporsuz olarak bir hayat düşünülemez. Peki yaptığımız spor kilo vermek ve nelere dikkat etmemiz ve hangi türde egzersizleri yapmalısınız? Spor yaparken nasıl beslenmemize dikkat ederiz?

Forma girmek için Kişilerin özgüvenli bir şekilde ve kendine en uygun egzersiz programlarını uygulaması tercih edilmelidir ve bunla birlikte yaşam tarzınızı destekleyecek ( beslenme , uyku düzeni vb. ) uygulaması vücudumuzun üzerinde yapılması çok önemlidir.Tüm bu etkenleri uygulamak için öncelikle beslenme uzmanı, diyetisyen ve spor hocalarından oluşan uzmanlar ile bir araya gelmek mümkündür. Check up olarak bilinen ve kişilerin kendi üzerine ilgili yapılan değerlendirmeler sonucunda meydana gelen plan ile sağlıklı bir şekilde , hedeflediğiniz ve planladığınız forma girmeniz mümkündür.

Düzenli olarak spor yapmanız kendi formunuz ve vücudunuz için çok önemlidir.Forma girmek isteyen bir kişinin kendine uygun egzersizleri seçmesi ve yaşam tarzını belirleyerek düzenli olarak uygulanması gerekmektedir. Genel olarak günlük yaşamda bir hat olarak sadece egzersiz odaklı formumuzu korumak istenen anahtarlarından bahsetmek gerekirsek, günde en az 300-400 kalori yakmak, 45 dakika yürüyüş yapmak ve yokuş çıkmak, ihtiyaç duyulan vücdumuzun kas grubunun çalıştırılmasına yönelik sayılır.

Bür -60-90 olarak bilinen tekniğin tam olarak vücut olarak tipilerimiz ve genetik olarak kodlanır ve zaman içerisinde forma doğru şekillenir.Vücudumuzun kotü bir şekillenmesindeki en büyük etkenler sağlıksız ve asitli ödem yapan yiyeceklerle kuru olarak beslenme tarzı genetik faktörler dış
çevre olarak bilinen faktörleri ( iş yaşamını gibi ) ve haraketsizliktir.Bür 60-90 tekniğinin en büyük vücudumuzdaki farkı etkileyen olumsuzlukları belirleyen bir sistem olması. Kişilere özel olarak uygulanan bu egzersiz ve beslenme tarzı ile şekillenmesini bu teknik sayesinde, kişinin yaşam tarzının da istenilen hedef doğrultusunda değiştiren ve bu sayede kesin sonuçlar elde edinen bir sistem olarak ön planda yer almıştır

Skiniy jeans workout metodu olarak bilinen ve kadınlara uygun bir metot olarak dünya çapında bu uygulama kullanılır. Kalça , bacak ve karın kaslarımızın çalıştırmasına yararlıdır. Bu sistem Eski ve yeni Fitness dünyasında belirlenen kas gruplarının birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Böylelikle kalp dolaşımı sistemi için de kardiyovasküler antremanları içersinde mevcuttur.Bu metot Özel bir lastiğin yardımı kullanılarak günlük hayatta kalça ve bacak kaslarımızın yoğun olarak çalıştırılıyor.Bu metot düzenli uygulandığında ortama olarak 10 haftada etkili sonuçlar veriyor.

Bildiğiniz üzere silim fit metodu erkekler de uygulayabiliyor. Tüm kas gruplarının çalışmasına ve bu sistemin antreman dünyasının tabiri olarak 2 / 1 dinlenme, yani tabata ve eksantrik kasılma olarak uygulanıyor. Kaslarımızı hem hızlı olarak çalıştırıyoruz hem yovaş olarak çalıştırıyoruz. Bu frekans kaslarımızın haraketlenmesinide tetiklemesine yardımcı oluyor. Sistemin en büyük özelliklerinden birisi vücut ağırlığı ile uygulanmamasıdır.


Beslenme konusundan spor yapan insanların yaptıkları egzersize ve egzersizin temposuna göre beslenme biçimi önceki öğün ne yediklerine göre değiştirilir.Fitness yapan insanlar kilo başına alması gereken protein miktarı 0.8 gram almalılardır ve tüketecekleri besinler birleşik karbonhidratlardan örnek vermek gerekirse ( bulgur , siyah pirinç ) oluşmalı. Glüten tokeransı varsa içersinde tüm aminoasitleri barındıran unsurlar kinoayı denebilirler. Spor insanların Protein olarak beslenmeleri tercih edilir aldığı protein miktarı kadar karbonhidrat tüketmeside gerekmektedir. Böylelikle alınması gereken protein ve karbonhidrat olarak eşit değerde alınması gerekmektedir.Fazla protein alınmasıda vücut olarak zararlıdır.

Egzersizin şaşırtıcı faydası

by Unknown  |  in Zayıflamak at  02:38




Dünya genelinde yapılan araştırmalar sonuucunda egzersizlerin bilindik sağlık etkilerinin yanı sıra düşündüğü ve beyin fonsiyonlarının arattığımız kadar birçok olumlu etkisi ortaya çıkmaktadır. Yaşı yada fitness seviyemiz ne olursa olsun egzersiz yaparken ve zihinsel yönden yararlı olduğu tespit edilmiştir. Yaşantımızda egzersiz yapmak günlük hayatımızı fiziksel ve zihinsel olarak gelişmesini sağlamaktadır. Egzersiz yapıtığımız sürece fiziksel ve zihinsel yönde genel anlamda mutlu ve sağlıklı bir hayat açtığıda araştırmalar sonucunda belirlenmiştir. Stresinizi azaltır ve sizi daha fiziksel yönde kendinizi iyi hissetmenizi sağlamaktadır. Ev, Ofis gibi ortamlarda çok zor bir gün mü geçirdiniz? Spor salonlarında Kardio ve toksinleriniz atmanız için yürüyüş yapınız hayatınızdaki insanları hayatını dar etmenin en kolay yöntemidir.


Egzersiz esnasında vücut olarak ruhsal ve stresinizi en yaygın faydalarından azaltması mümkündür
Yaptığınız çalışmalar sonucunda spor salonlarında ter atmak çalışmaları bile hayatımızı değiştirmemize yarar fiziksel ve zihinsel stresinizi yönlendirmenize yardımcı olabilir. Zhinsel gerginliklere yol açıldığından spor yaparak vücdunuzun yeteğini artırınız isterseniz vücudunuzu geliştiriken siz zihinsel olarakta gerginliğinizden kurtulursunuz. Spor yapmanın en büyük avantajlarından bir tanesi mutluluk kimyasallarını artırmasıdır. Hayatınızda Spor kattığınızda spor salonunda yapılan egzersizleri yaparken vücudunuz endorfin salgılayabilir siz yaşantınıza mutluluk
ve çoşku kazanabilirsiniz. Araştırmalar sonucunda ortaya çıkan sonuclar egzersiz yaparken klinik depresyonda bile semptomları hafifletiğini göstermektedir.Bunların sebebinde depresyon yada anksiyetlerden oluşan muzdarip kişilere spor salonları gün geçtikce önerilmektedir


Kendine güvenini gelişmeyi sağlamaktadır.Bir çok insanda temel düzeyde ve fiziksel uygunlukları bir benlik saygısını artırılabılıyor ve olumlu yönde özelleştirici geliştirebilir. Spor salonlarında ağırlık , boy, cinsiyet veya yaşınızı ne olursa olsun yapabileceğiniz egzersizin bulunması veya kendi kendine yarış yapmanız bile kişinin algısınıdan hızla kendi çekiciliğini ve özdeğerini yükseltmek mümkündür. Bu sayede yaptığınız egzersizler sayesinden kendinize özgüven kazandırıyorsunuz ve kendinizi rumsal ve zihinsel yönde çok iyi hissedeceksiniz. Araştırmalar sonucunda elbe edilen bilgiler günlük hayatta egzersiz yapan insanlar genel anlamda stresini ve tüm vücuttaki fitness yaparak toksitlerini attığından mutluluk hissiyatı salğıladığımızda kendimize özgüven gelinmesi söz konusudur.

Proudly Powered by Blogger.